top of page
Ara

Her sabah size melekler gülümsüyor…

  • Halim Selim
  • 14 Kas 2006
  • 2 dakikada okunur

Ağaçlara bakıyorum, ağaçların yerine cenneti görüyorum… Güzel bir sabah… Dünyada gördüğümüz ağaçlar, cennetteki melekler olabilir mi? Güneş ısıtıyor kalbimizi… Sabahın ışıklarının içinden cennete yükseliyoruz…

Her sabah uyandığında cennete yükselebilir insan… Mutlu bir gülümsemenin ardından ağaçların sırlı görüntüsü kaybolur, dallarının arasından yüzlerce kuşla birlikte cennete yükselebilirsin… Bizi her yönden kuşatıp bunu önlemeye çalışan şeytanı da yenebilirsin…

Belki bu büyük değişim, sabahları uyandığımızda güzel bir gülümseme ile başlayacak… Ama her zerremizin bu gülümsemeye katılması gerekli… Allah’ın zikri ile kendi kâinatımızdan, cennete, huzura doğru olan yolculuğumuza artık başlamamız gerekiyor…

“Şimdi”… Bütün zamanlar içinde en devrimci kelime bu olmalı… Şeytanı bile secde ettirebiliriz… Kalbimizden, aklımıza, oradan da bütün zerrelerimize yayılan ihlâslı bir şükür, Cenab-ı Allah’ı kendi kâinatımızda hissetmemiz, inanın, dünyamızı kurtarabilir.

Şimdi başlayabilir bu hakiki saflaşma… Allah’ın size bahşettiği fıtratınızın dışındaki akıl oyunlarının hepsini terk edin… Kalbinize bırakın aklınızın yönetimini… Kalbiniz, kâinatın birliği, ahengi içinde davranmanızı bekler, sizden… Aklınızsa sizi dünyadan ibaret sanır, sınırlandırır… Yanılır… Dünya da acılar içinde kalır… Sanırsınız ki kalbiniz öldü, aklınız da sizi artık kurtaramaz… Kalbiniz ölseydi, aklınıza gidecek kanı nereden bulacaktınız… Nefes aldığınız müddetçe, kalbinizden aklınıza yapay olmayan bir kan gittikçe ümidinizi kaybetmeyin, kurtulabilirsiniz… Bu kurtuluşun gerçekleşmesi için vücudunuzun her yerine oksijen taşıyan demirin beden çimentonuzdan kasıtlı olarak eksiltilmemesine dikkat edin… Buna izin verirseniz küçük bir sarsıntı ile bina çökebilir… Aklınız da, kalbiniz de bu dünyada kalır…

Bu sabah, güneş içinde düşüncelerim… Temiz gıdalar yiyebilir, güzel tabiatlı insanlar görebilir, onlarla iyilik dolu konuşmalar yapabilirsem çok mutlu olacağımı hissediyorum… İnanın, dünyadaki ümitsizlik azalacak o zaman... Acılar içinde çırpınan insanların da kalbi bu ümidi hissedecek, belki tekrardan yaşama sevinçlerine geri dönebilecekler…

Sizin gülümsemeniz çok şeyi değiştirebilir… Olsun şeytanı kızdırsın, daha öfkelendirsin… Sonunda ne olacak ki… O da eninde sonunda, Allah aşkı ile dolu, mutlu bir insan karşısında yenilebileceğini anlayacak, bu kadar yorgunluğa değmediği için cennete girmeyi bir daha hiç istemeyecek…

Şimdi, başlayabiliriz işte birbirimize gülümsemeye…

Siz niyet edin önce, Cenab-ı Hakk’tan yardım gelecektir…

( Yazıldığı gibi kolay olmayabilir bütün zerrelerimizle gülümsememiz… Bir düşünün dünyanın her yerinden, o uzak mesafelerden, onca insan, bir duygu seli içinde Mescid-i Haram’a gelip Kâbe’nin etrafında tavaf yapıyorlar… Siz bu tavafı önce kendi içinizde, yol bu kadar yakınken, bütün zerrelerinizle kalbinizin çevresinde yapmaya hemen, şimdi, neden başlamıyorsunuz…

Bir niyetlenin, olanlara inanamayacaksınız… Her sabah ağaçlara bakınca size gülümseyen melekleri göreceksiniz… Kelimeleriniz artık onların nurlu izlerini taşıyacak…

Siz konuştukça, dünyaya, mutluluk yayılacak. Halim Selim

 
 
 
bottom of page