Susmak zamanıdır...
Susmak! Gerekebilir bazen! Hayat sonsuz hızıyla akarken... Etrafımız toz duman içindeyken... Siz! Susmak istersiniz... Yalnızlıktan... Olacakları az çok hissetmekten... Ve bu kaygısız sürüklenişten... Dost ve düşmanın birbirine karıştırılmasından... Çocukların öldürülüşünden... Kalbiniz der ki size! Dur biraz... Yoksa! Öleceksin... Duyarsızlık! Had safhada! Günlük akışın içinde herkes... Gelecekleri tehlikedeyken... Hiç ara vermeden... Durmadan! Ivır zıvırla meşguliyet! Büyütmek o küçücük sorunları! Sen! Onlara! Bakın! Üzerimize! En karanlık bulutlar geliyor... 'Birlik' olmalıyız derken... Onlar! Birbirlerine! Hiç durmadan... Mini minnacık dertlerini anlatırlar... Oysa! İnsan nesli tehlikededir... Hepimiz! Günlük dertlerimizi bir kenara bırakıp! 'Birlik' olmazsak! İşimiz zordur... Geleceğimiz tehlikededir... İnsanların duyarsızlığına şaşıyorum... Sadece halktaki duyarsızlıklara değil! Bu ülkeyi yönetenlerin de duyarsızlığına! Sanıyorlar ki! Her şey! Siyaset! Oysa! Tarımda! Tohumda! Yeraltı kaynaklarımızda! Suda! Hayvancılıkta! Gıdada! Katkı maddeleriyle! Ve GDO ile! Yediklerimize içtiklerimize hiç durmadan yapılan doğal olmayan müdahalelerle... Çevre kirliliğiyle... Sağlıklı nefes alabilecek temiz havanın iyice azalmasıyla... Ve durdurulması artık çok zor olan... Sınır tanımayan 'teknolojik' gelişmelerde... 'Ekran' hipnozunda! Şiddet içeren bilgisayar oyunlarında! Üzerimize giydiklerimizin bile 'zehir' saçmasında! Hastanelerin... İyileştirmek yerine! Bizleri! Kobay gibi! Her türlü yapay kullanımlarında! Üzerimizde! Yeni nesil ilaçlarla! Zararlı ışınlarla! Tıbbi aygıtlarla! Her türlü deneyi yapmalarında! Hastanelere sağlıklı girenlerin bile! Maalesef ki! Artık! İyi eğitim alamamış! Ve şirk-etleşmiş... Bazı doktorların elinde! Yanlış teşhis maktulü olduklarında! Yollarda! Selamsız sabahsız.. Asık yüzlü bir güruh insanın arasında... Yapayalnız kalıp! Sürüklenişimizde! Hoyrat bir hayatın içinde... Her şeyin farkına vararak... Yaşamak... Çok zorlaştı! Bilin ki! Bilin ki ey müminler! Dualarınız da olmasa! O yaklaşmakta olan... İyice! Daha da! Yaklaşacak... Biraz! Kendi bahçemize... Çekilip! Kalbimize! Diyeceğiz ki! Kalbim! Ey kalbim! Acele yok! Bak! Güneşin ışıkları! Ağaçların üzerindeki kuşların... Kanatlarına nasıl yansıyor... O kuşlar... Biraz sonra... Ağaçların dallarının arasından havalanacaklar... Ve gelip... Bahçedeki havuzdan... Su içecekler... O an... Havuzun suyu dalgalanacak... Nilüfer çiçeğini sana doğru yaklaştıracak...Dokunacaksın o sırlı çiçeğe... Ve sen! Rabbine... Şükredeceksin... Şükrettiğin an... Bahçenin sessizliğinde... Çok uzaklardan gelen... Ney sesini duyacaksın... Kalbin... Mutmain olacak! Gönlün... İnşirah olacak... Ve yine! Bahçede! Eline kalemini alıp... Cennet ormanlarının... Ağaçlarının... Kağıtlarına yazmaya başlayacaksın... Rabbim... Rabbim... Çok şükür sana... Bize! 'Kalem' olmayı lütfettiğin için... Ve ant içeceğiz birlikte... Ant olsun 'kalem'e... Ve yazdıklarına... Rabbim affet! Bir an olsun bile! Ümitsizliğe kapılmışsak... 'Biz'! Biliyoruz ki! Kalbin güneşli bahçesinde... Ve tüm kalbimizle inanıyoruz ki! “Allah bize yeter..” Elhamdülillah...
Hayati Sır
コメント