top of page
Ara

Kalbin içinde bir sabah

  • Yazarın fotoğrafı: Hayati Sır Web Sitesi
    Hayati Sır Web Sitesi
  • 22 Şub 2008
  • 2 dakikada okunur

Cennet’in kelimeleri ile yazmak için geri döndü… Kutuplara yer değiştirtmişlerdi… Harflerin sesleri sayılara çok uzaktı artık… Dünya, kalbinin içine gömülmüştü… Hiç ses çıkmıyordu… Tek bir harf düşmüyordu beyaz kâğıdın üzerine… Kelimeler ürkmüştü…

“Cennet’in kelimeleri ile yazmak için geri geldi” dedi çocuk, o incecik boynunu rüzgardan korumaya çalışan bir gelinciğe… Geri geldi işte, sayılardan kaçarak, kan içinde… Mızrak gibi saplanmıştı sayılar vücuduna… Gelinciklerin üzerinden toprağa düşmüştü kan içinde vücudu… Kelimeler korkuyordu şimdi… Kutuplar yer değiştirmişti… Sayılar, harfleri zorluyorlardı, kalbin dışına çıkarmak için…

Dışarı diyordu bir asal sayı… Çıkın dışarı harf sürüleri… Kanın içine girin… Yaşlanmayı öğrenin siz de bizim gibi… Ölümlü olun… Ve cehenneme düşürülün sonra… Kalbin sizi korumasından usandık biz… Yapay zekâ, yapay organizma ile buluşacak sonunda… Ve sentetik kan… Ne yapacaksınız o zaman…

( Harflerim benim… Çocuk yüzlü en masum ihtiyacım, kalbim… Ah kalbim! En karanlık gecelerin ilk sabahı…

O unutulmaz kahvaltı… Sütlerin en saf olanı… En taze yumurta… Sıcacık köy ekmeği… Bal ve kaymak… Ve konuşmak ihtiyacı… Kalbin heyecanı o ilk kelimeler için… Bir şölen gibi konuşuyorum işte… Şükürler olsun Cenab-ı Hakk’a… Bütün bu kelimeleri bize öğrettiği için…

Bir kelimenin içinde kalabilirdim sürekli olarak… Hiç dışarı çıkmazdım… Ama baktım ki o kelimeyi kalbin dışına çıkarmaya çalışıyorlar… Şeytanlar! O an anladım… Vücut terk edilebilir, ama kalbin içinden dışarı çıkılamazdı… Bu yüzden kelimelerin dışına çıktım… Ve orada gördüm işte Kâbe-i Muazzama’yı…

( Diyor ki bana dijital bir fısıldamayla şeyyytan, bekle, az kaldı, çok yakında… Kutuplar değişecek ve sen ateşten bir ekranın içine hapsolacaksın…

O yüzden, bu fısıldamayı duyunca, kapattım hemen, bütün ekranlarını şeyyytanın…

( O kahvaltı sabahına yeniden döndüm… Sözümü o tertemiz yiyeceklerin üzerine bıraktım… Seni bekledim… Kâinattaki bütün kelimelerin sevgilisini… İlk nuru… Kurtarıcıyı…

“Geceler ne kadar kararırsa kararsın her kalbin içinde bir sabah bulunur” dedi bana… O sabahın bulunacağı duygusunu hiç kaybetme… Kelimeleri Cennet’teki halleri ile kullan… Dünya bulaşmasın içlerine… Sayılardan koru kelimeleri… Kan sıçramasın üzerlerine…

Yapay organizma bir sayı cehennemidir… Yapay zekânın harfleri yoktur… Cennet’in kelimeleri kalbin içine dönerler hemen ve seni beklerler… Ey sevgili, kutuplar kutbu, ne olur bizi sayıların cehennemine sürüklemelerine izin verme…

Sekar’dan uzak tut yüzümüzü… Kalbimizin kelimelerini koru… Hep o aynı sabah duygusu içinde yaşat bizi…


 
 
 
bottom of page