Şeytanın 'Dünya Krallığı' kime hizmet eder?
Geldiğimiz yer 'bir' bilinmezdir! Hiç kimse bilemiyor geleceği! Küresel şirk-etlerin tüm stratejik hesapları çöpe atıldı! Yeni bir dünya var artık! Bir taraf 'Mesiyanik'! Diğer taraf bekliyor! Ama uyananlar çoğalıyor! Anladılar ki bu 'Tapınak'cılar hepimizi yakacaklar! Putin! O da gördü sonunda! Erdoğan! Gördü! Kraliçenin halifesinin saklı niyetini fark etti! Kudüs ve Tapınak! 'Zeytindağı'! Okuyun dedi! Anladı! Murdoch ziyaretinden sonra! Herzl'in Abdülhamid Hanı ziyareti gibi! Ah siz Siyonistler! Ateşe vereceksiniz tüm dünyayı o yere batacası Tapınağınız için! Ya sizler! İçimizdeki Tapınakçılar! Farkında mısınız ki onca gizlenmenize rağmen bu halk sizi fark etmeye başladı artık! Sufi Kabalistler! Gizli ritüeller öyle mi? Ters dualar! Kelimeler! Hem de bunca zamandır! Her yere yayıldınız! Gizlendiniz! Hiç bilmeden bu temiz halkı kandırdınız! Ama İstanbul'dan Kudüs'e bir yol yok artık! Kapandı o kapılar! Yer-altı! Ayasofya öyle mi? Tapınakla takas mı edecektiniz? Ah! Akıllı Kabalistler! Taçlandıracaktı Kraliçe hepinizi! Şeytanın zümrütten tacıyla! Alnınızın ortasına çivilenecekti o çipli kabalist 'Haç'! Kuyruk sokumunuzdan girecek bir şeytan enerjisiyle! Yükselecekti içinizden yılan! Siz 'Taç'lanırken! Ah sizi gidi kabalist sufiler! Gizli halifeler! Ümmidir bu ümmet! Kimse kandıramaz ümmi olan o 'bir' kalbi! Aklın stratejileri işlemez! Sizlerin kalbi, strateji de yapamaz o 'bir' kalbi olanlar için! Manaya kapalıdır çünkü! Kapıda kaldınız o zaman! O küçümsediğiniz, dağ köylüsü hacı amcanın kalbi sizlerin tüm stratejilerinizi bozar! Çöpe attırır! Öyle de oldu işte! Ne yaptınızsa durduramadınız! Tuğrul Kuşunu! Hakikate uçtu! Kanatlarının altına alarak Tapınağa karşı duran kim varsa! Orta Asya'nın o uçsuz bucaksız bozkırlarında uçuyor şimdi! Yüksek dağların zirvesinde! Özgürce! Sırdır bundan sonrası bu hakikat yolculuğunun! Şeytana kapalıdır! Çünkü şeytan, kâğıtlarda yazanları okuyamaz! Ateştir ya! Yaklaşır okumak için! Ama daha okuyamadan, kendi ateşiyle kâğıtları yakar! Sırdır işte! Kâğıtların bilgisi! Ormanların! Kuşların, çocukların, berrak ırmakların, harflerin, kelimelerin! Sırdır! Sırdır! Sırdır! Şeytan bilmez bu sırrı! Anadolu'nun o ıssız dağ köyünde yaşayan hacı amca bilir ama kalbindeki sırrı! Korur onu her 'şey'den! Biz de biliriz evet! Sen de bilebilirsin aslında! 'Oku'sana! Kalbinde sana 'emanet' edilmiş vahyi! Sana indirildi o! Yalnız sana! Şeytanın bilmediği sır onun içinde! İç içe kalbinle! 'Bir' Cennet sırrı! Biliyorsun değil mi? Sen Cennet'e girebilirsin ama şeytan giremez bir daha! Bunun için işte! Dünya Krallığının peşinde! O zaman söyle sen de onlara! Dünya sizin olsun, Cennet bizim deyiversene! Ey ahiretsizler! Ey vicdansızlar! Ey seçkinler! 'Dünya Kralı' olmak isteyen şeytan ahirete inanıyor ama! Kıyamet günü bırakıp kaçacak sizi! Yanacaksınız hepiniz! Ey Tuğrul Kuşu! Ey hakikat! Bildik seni! Tek 'hakikat' sensin! Kalbimizdesin! 'Simurg'sun! Biriciksin! Sonsuza kadar tek 'bir' hakikate varabilmek için kanat çırpacaksın! Sonunda da kendi hakikatine varacaksın! Hû! Halim Selim