top of page

Yeryüzü Halifesi olabilecek misiniz?


Biraz susalım... Savaş! GDO! Teknoloji olmasın! Yalnızca 'bir' Cennet hali içinden yazmaya gayret edelim... O sükunetle... Susmuş bir benlik... Nefs yok! Sadece 'bir' varlık alanı... Cennet kokusu... Ve Kur'an sesi... Hasretiz değil mi? Sessiz 'bir' bekleyiş önce... Yazmaya başlamadan daha... Hepsiyle! Tüm hücrelerimizle toplu zikir için... Bekliyoruz... Kalbimiz aklımızla konuşuyor! Siliyor tüm kayıtları! Ümmi 'bir' hal için... Dünyanın tüm kayıtları... Acı, ıstırap, mutsuzluk... Siliniyor... Kalbin sesiyle... Vahyin sesi... Şu an 'bir' Cennet halinin içindeyiz.... Yazabiliriz artık... Ey insanlar! Zamanın ruhunun dışına çıkın... Gelin... Unutun... 'Nur' olun... Allah'a teslim olun... Göreceksiniz ki! 'Ene' azgınlığı felaket getirir! 'Nar'dır... Ateşi körükler... 'Ene' olmayınca... Nefs ateşi söner... Ya da en aza iner... Ve Cennet gözükür... Aşktır! Aşksız olmaz hiçbir yolculuk... 'Hakikat' Aşktır... Aşka 'bir' yolculuktur... Bu dünya unutulunca... Tüm perdeler kalkar... 'Sır' kalmaz... Ve 'bir' bakarsınız o zaman... Her nereye bakarsanız... 'Bir' bakış işte! Tüm kainat! 'Bir' bakış için... O bakışın içinde! İnsan! Ey insan! Kendinden habersiz olan... 'Bir' olan! Cennet olan! O 'bir' bakışın içindeyken... Şeytan tarafından o 'bir' bakışın içinden çıkarılan insan... Ve onun yüzünden 'kör' olan... Kalbinin gözüyle göremeyen... 'Ayna'ya 'sır' olan... Ne kadar baksa... 'Kendi'ni göremeyen... Bakışsız kalan! İnsan... Oysa Cennet'te! O 'bir' bakışın içindeyken... Tüm halleri 'bir'leyebiliyordu! Ağaç, Kuş, insan... Hepsi! O baktıkça! 'İnsan'da görüyordu! Ve ol dedikçe... Oluyordu! Olduruyordu! Biliyordu kendini! Bildikçe de! Yaklaşıyordu Rabbine... İnsan! Daha yaratılmamışken... Cennet'ten de önceden... 'İnsan' biliyordu kendini! Yaratılacağını! Bak burası 'sır'dır işte! 'Yeryüzü Halifesi İnsan' için değil! Sizin için! Günaha düşmüşler için... Çok önceden 'kendi'ni bilenler için değil! Şimdi! Şu an! 'Kör' olanlar için... İnsan! 'Bir' Cennet halinin içinden hiç çıkmasaydık! Tahayyül edebiliyor musunuz neler olabileceğini! Şeytan ortaya çıkmayacaktı! Şeytan neydi ki Cennet'te? 'İnsan' yokken daha! 'Biz' kendimizi bilirken... Şeytansa 'biz'i bilmeden! Diyoruz ki! Hiç bu dünya olmadan... 'Biz' Cennet'teyken! Şeytan kendini belli etmeden... O önceden.. İlk halin içindeyken... 'İnsan' da olmadan... 'Biz' vardık ya! Şeytanı biliyorduk! 'Cennet' üzerine az düşünüyorsunuz... 'Bir' Cennet hali nedir ki ey müminler! Zamansızlık! Ölümsüzlük! Ve Aşk! Dünya 'aslında' 'bir' tefekkür makamıdır! Oysa siz! Dünyayı çöplüğe çevirdiniz! Kirlettiniz! Yağmaladınız! Öldürdünüz! 'Kan' akıttınız! Yapmanız gereken şuydu! Dünyayı 'bir' Cennet halinin içine sokabilmek! Kainat ahengi içinde! Yoksa siz şu an ki dünyaya mı 'Bir' Yeryüzü Halifesi olacaksınız? Olmaz ki! Siz 'bir' Cennet halinin içindeki dünyaya 'Yeryüzü Halifesi' olarak gönderildiniz... Ne kadar az düşünüyorsunuz... Cennet ve Cehennem! Şeytandan da öncesi! Size 'emanet' olarak üflenmiş 'bir' Ruh var oysa... Şeytanda olmayan! Size 'emanet' olarak verilmiş... Şimdi! O Ruhun içindesiniz... İçinizdeki ruhla iç içe! 'Bir' Cennet haliyle... Bu dünyadasınız! Ve bu yazıyı okuyorsunuz... 'Oku'yabiliyor musunuz? Cennet ve Cehennem! Sahi hangi halin içindesiniz? Söyleyin! 'Bir' Yeryüzü Halifesi olabilecek misiniz?



Hayati Sır

bottom of page