top of page

Rabbimizin ‘emanet’ini iyi koruyun ey müminler!


İnsanın birlikteliği Rabbiyledir! Cennet'ten beri! O ilk andan bu yana! Şeytan ise dışarıda kalmıştır! Yeryüzü halifesi insana üflenen o 'bir' ruhun dışında! Sır işte o anın içinde gizlidir! Sırlıdır ayna! Şeytan göremez o insandaki sırrı! Ne kadar baksa da insana! Kördür çünkü! Kalbi yoktur onun! Bu yüzden dijitaldir! İnsanın bu dünyada da Rabbiyle birlikte olması şeytanı çıldırtır! Kıskançlığı ondandır! Maddesel âlemde sınırlandırılmış insan, nasıl olur da Rabbiyle o sonsuz âlemde yine her an birlikte olurken, kendisi bunca hızına, görünmez gücüne rağmen dışarıda bırakılmıştır! İşte bunun için de insanı, Rabbinden uzaklaştırabilmek için elinden ne gelirse yapmaya çalışır! İnsan yeryüzü halifesidir! Ve Cennet'e geri dönebilecektir! Oysa şeytana Cennet'in kapıları kapatılmıştır! İnsana secde etmediği için! Sır buradadır! Secde etseydi eğer ondan sonrasında neler olacağını düşünmüyor hiç kimse! İnsana secde etmiş bir şeytan o zaman Cennet'ten çıkarılmayacaktı! Ve Cennet'te yaşayacaklardı hep birlikte şeytan ve insan! Ya da birlikte dünyaya ineceklerdi yine de iç içe! Melekler, şeytan ve insan! Bunun anlamını biliyor musunuz? İstenen bu muydu? İnsanın hem melekelerinin, hem de 'dumansız ateş'inin açık olmasının anlamını? Hem yerçekimi, hem de cinlerin hızı! Görünürlük ve görünmezlik bir arada! Her istediğini yapabilirsin! Buradayken bir anda kilometrelerce ötede olabilirsin! Ya da Cennet'teyken o 'bir' anın içinde birdenbire dünyada olabilirsin! Dünya cinlerin vatanı değil miydi daha önce? İnsandan da önce! Sözün gittiği yeri merak ediyor musunuz? Sonunda olacak olanı! İnsana secde etmeyen şeytan, şu an dünyada bunu, insanı kendine secde ettirerek yapmaya çalışıyor! İnsan, şeytana hükmedeceğine, şeytan insana hükmetmek istiyor! Ama şu unutulmamalı ki insanın da, şeytanın da sahibi Cenab-ı Allah'tır! Hangisi birbirine secde ederse etsin, ikisi de Allah'a secde ederler! Sır buradadır! Bilinmez olanın sırrı! Tefekkür edin azıcık! Ne olduğunu anlamaya çalışın! Dijital olanın mahiyetini bilmeden, anlamadan, bugünü anlayamazsınız! Ve olacakları! Tarihsel bir süreç bitmiştir! Zihinlerini tarihsel bir geçmiş olarak kuranlar artık hiçbir 'şey'i anlamamaktadırlar! Bunun için medyum medyada hiçbir 'hakikat' yer almamaktadır! Bu sadece siyasetçiler, sosyologlar, gazeteciler için değil ilahiyatçılar için de böyledir! Vahyi tarihsel bir süreç içinde okumaktadırlar! Melek, cin ve insan konusunda bugünden bakamamaktadırlar! 'Yapay zekâ'nın karşılığını bulamıyorlar! Anlamını bilmiyorlar! Şeytanı hâlâ analog sanıyorlar! Tefekkür yok! Varsa yoksa eski meseller üzerinden laf-ı güzeller! Ah! Vazifenizi yapmıyorsunuz! Bir keramet peşindesiniz! Tevhidin dışına düştünüz! Okumalarınız, bilginiz, kalbiniz, aklınız yetmiyor! Çünkü zamanınızı şeytana kaptırdınız! 'Ateşten put'ların içinde yaşıyorsunuz! Mazlumluğunuzu, masumiyetinizi kaybettiniz! Nefsiniz sinsice sizinle oynuyor! Suretsiz 'bir' hayatı seçemediniz! Sandınız ki 'ateşten ekran'ların içinden tebliğ yapabileceksiniz! Hangi tebliğ? Bir suret bilgisi mi? Keramet mesellemelerinin bilgisi mi? 3.türle ilişkiler nerede? 3.türün ekranlarının içindeyken! İnsan sessiz, ıssız 'bir' huzurda, Rabbiyle mutludur… Hiç bilinmek istemeden… Kelimelerdir onun yüzü! Bu 'bir' sır değil mi size? Nefsinize! Hiç bakmıyorsunuz ki gökyüzündeki ayet-i kerimelere! Görmüyorsunuz Rabbinizin sevgisini! 'Oku'muyorsunuz bu ilahî aşkı! Rabbinizin ruhu sizdeyken! Bırakın şeytan telaşlansın! Cennet'e giremeyecek olan o! Şuna inanın ki ey insanlar! Rabbiniz sizi terk etmedi! Ey O 'Bir' Ruhun emanetçileri! Hayati Sır

bottom of page