Cennet’te yeniden iki sevgili olmak…
Başlıyor… Acılar toprağa gömüldü… Hepimiz yeniden doğmuş gibi masum olduk… Ve şöyle düşündük; bu kötülükleri ancak bir çocuğun masumiyetiyle yenebiliriz…
Allah’ın bizi yarattığı ilk an… Zihnimizde tek bir çizgi bile yok… Ve karşımızda uçsuz bucaksız Cennet görüntüsü…
Şimdi, nasıl kötülük işlenebilir… Kötülüğü o Cennet ortamında var kılacak tek bir işaret yok çevremizde…
O zaman, Cennet’te kötülüğü başlatan işareti neydi iblisin…
Kan çekiyor bizi… Şeytana… Sır burada… Şeytandan önce ateş var mıydı acaba Cennet’te… Kan! Tahmin edilemeyen yolculuğu kanın damarlarımızda… Ateş içinde kaldık birden Cennet’te… O bizi her tarafımızdan kuşattı mı o aynı anın içinde… Bir yılan gibi yükseldi mi omurgamızdan…
Tuhaf… Omurgadan yükselmeden, Cennet’te, hangi organımızda yol aldı önce… O organla sokuldu Hz. Havva’ya… Ve o an değişti Cennet’in eşsiz görüntüsü… Ateş içine girmişti Hz. Havva’nın… Bu saklı kalamazdı… Ateş çiftleşmişti toprakla… Anlaşılamayacak, tuhaf bir durumun içinde kalmıştı Hz. Âdem… Ona öğretilen kelimelerin içinde bu durumu açıklayan bir kelime yoktu… Tövbe etti hemen… Ama vücut o anı hiç unutmadı… Zihni, acıyı, pişmanlığı tanıdı… Masumluğu bozulmuştu…
Toprak, kaynamaya başladı… Hz. Âdem bir defa daha bölünmüştü…
Bugün, kanın yükselme çabaları o organın içinde devam ediyor… Birbirimize geçiyor hep o ilk anın duygusu… Cennet’te masumluğun bozuluşu…
İki ruhun, kanın ateşinin dışında sevişmesi ne güzel olur… Masumluk bozulmadan… Hiç iç ve dış düşüncesi olmadan… Ateşin uzağında, nurun içinde, iki ruhun sevişmesi, o zaman bizi belki yeniden Allah’a kavuşturur…
Cennet’in o ilk anına, şeytanı almadan aramıza, Cennet’te devamlı kalmak için hep o ilk anın sonsuzluğu içine dönebilirsek, bunu başarabilirsek ne güzel olur…
Şimdi acılarımızı toprağa gömdük… Yeniden iki sevgili olmak istiyoruz… Cennet’e bir çocuğun masumluğu içinde dönmeyi arzuluyoruz... O günahı bir daha işlemek istemiyoruz… Bizi bu ilahi yolumuzdan döndürmek için her şeyi göze alan şeytanı, korumaya çalıştığımız bu masumiyetimizle bertaraf edip, biz iki sevgili yeniden Cennet’e dönmek istiyoruz…
O zaman, Cennet’te içimize aldığımız şeytanı bu dünyaya düşürüldükten sonra yine bu dünyada terk edebilirsek, biliyoruz ki, Cennet’e döndüğümüzde, Cennet’e bir daha giremez şeytan…
GİREMEZ.