

Melekle şeytan arasındaki zaman farkı
İncinmelerimizin kabalığa dönüştüğü yerdeyiz… Yaratılan bu kadar incinmemeli… Yaratılış çaresiz kalır o zaman… Hiç incitilmemesi gereken...


Cennet’in kelimeleri şeytanı kovar
Gecenin gelincikleri şehrin caddelerini sarmış… Gelinciklerin aralarından gökyüzüne doğru başlarını uzatmış sapsarı kır çiçekleri mis...


Ölmeden önce huzura kavuşuyoruz
Kendi acın bittiği an insanların acılarını artık hissetmiyorsan vicdanında hainsin… Bir eyleme geçmiyorsan haksızlıklar karşısında...


Kalbin içinde bir sabah
Cennet’in kelimeleri ile yazmak için geri döndü… Kutuplara yer değiştirtmişlerdi… Harflerin sesleri sayılara çok uzaktı artık… Dünya,...


Burada, Cehennem’in Cennet’inde…
Neyi bekliyor saat… Duracak, durmuyor… İlerliyor durmadan… Neyin işareti bu sayılar… Bir iki üç ve… Sayının sonu… Sayının sonu var mı?...


Dünyanın sözü bizi oyalamasın
İniyor gecenin kelimeleri yalnızlığın kemikten tahtına… Söz olur diyor, konuşursam… Yazmam bir daha… Düşünmem… Sadece o kelimelerin benim...


Kurtarıcı…
Beklediğimiz kurtarıcı nihayet geldi… Ağaçlardan aldık onun bilgisini… Hayatı yeniden tanzim etmeye geldi… Suları yeniden dünyanın...

İnsanın yüzü Cennet'in kapısıdır...
Hikmetli bir söz duyduklarında, birdenbire, tam o sırada ağaçların dallarının arasından yüzlerce kuş havalandığında, süt kokan çocuklar...


‘Öteki’siz olmak…
Kelimelerin ininden konuşmak rahatlatıyor insanı… Güven içinde hissediyorum o zaman kendimi… Ben ve harflerim… Nefsin azgınlığına...


Kalbin kıblesi bizi Allah’a kavuşturur...
Dağılıyor zihnimizdeki kelimenin atomları… Gökyüzünde, yıldızlara kadar ulaşıyor fotonlar… Dalgalanıyor kâinat… Ve yazıya başlatıyor beni...